Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/3535 E. 2015/2730 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3535
KARAR NO : 2015/2730
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

Tebliğname No : 2013/14650
MAHKEMESİ : Ankara 12. İcra Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2010/166 (E) – 2012/182 (K)
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanığın üzerine atılı “ticari işletmede yöneticinin sorumluluğu” suçunun oluşumu için, takibin kesinleştiği 12/05/2010 tarihi itibariyle borçlu şirketin borcu ödeme gücünün bulunması ve şirketi hukuken ya da fiilen yönetim yetkisi bulunan sanığın alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu kısmen veya tamamen ödememesi gerekmektedir. Takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için, ticari defterler ve banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, vergi dairesinden getirtilen bilançolara göre düzenlenmiş, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin ödeme gücünü belirlemekten uzak, aktiflerin pasiften fazla olduğu, borçları ödemeye yettiği ve sanığın ödeme güçlüğü içinde olduğu şeklindeki çelişkili ve yetersiz bilirkişi raporu dayanak yapılarak yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
2) 5237 sayılı TCK’nın 51/2 maddesinin, İİK’nın 354. maddesinin tatbikinin gerektiği hallerde uygulanamayacağı gözetilmeksizin, sanık hakkında verilen cezanın, şikayetçinin zararının aynen iadesi şartına bağlı olarak ertelenmesine karar verilmesi,
3) Hükmün esasını teşkil eden ve tefhimle geçerlilik kazanan kısa kararda dava ve cezanın İİK’nın 354. maddesinde yazılı sebeplerden düşeceği hususu yazılmadığı halde, gerekçeli kararda yazılarak hükmün karıştırılması,
4) Hükmün ikinci fıkrasında gün para cezasının adli para cezasına çevrilirken uygulanacak kanun maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.