Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/35013 E. 2018/13451 K. 19.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/35013
KARAR NO : 2018/13451
KARAR TARİHİ : 19.12.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçların sanıklar tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Temel cezanın belirlenmesinde uygulanan kanun maddesinin 6831 sayılı Kanun’un 91/1-1.cümle yerine 93/1-1.cümle olarak gösterilmesi,
2-Yediemine alınan emval 7 kental olduğu halde 205 kental emvalin müsaderesine karar verilmesi,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlenmiştir.
Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması ve 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrıca müsaderesine karar verilen emvâl ve suçta kullanılan eşya değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmesi,
4-TCK’nun 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
Kanuna aykırı ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hüküm fıkralarında yer alan “93/1-1. cümle” ibaresi çıkarılıp yerine “91/1-1. cümle” ibaresinin yazılması, müsadereye ilişkin hüküm fıkrasında “205” ibaresi çıkarılıp yerine “7” ibaresinin yazılması, “ile zoralımına karar verilen motorlu el testeresi, saplı balta ve beygir ile semerinin değerine göre belirlenen ve maktu vekalet ücretinden aşağı olamayacağı anlaşılan 750 TL nisbi vekalet ücretinin,” ibaresinin çıkarılması, TCK’nun 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerden “…taksitlerinden birini ödemediği takdirde kalan kısmın tamamının 5237 sayılı TCK’nun 52/4. maddesi uyarınca sanıktan tahsiline, sanık adli para cezasını ödemediği takdirde … hapse çevrilmesine” cümlesinin çıkartılıp yerine “taksitlerden birisinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına” ibaresi yazılmak suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.