Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/32534 E. 2018/12198 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/32534
KARAR NO : 2018/12198
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanığın bandrolsüz ve korsan CD satışı yaptığına dair açık ikrarı ve olay tutanağı karşısında, bilirkişi mütalaası olmadan da dosyada mevcut diğer kanıtlara göre hüküm kurulması olanaklı olduğundan ve sanığın işyerinde ele geçirilen bandrolsüz CD/DVD’ler nedeniyle 5846 sayılı Kanun’un 81/4. maddesine aykırılıktan dava açılarak hüküm kurulması nedeniyle aynı Kanun’un 71 ve 72. maddelerinde sayılan soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı suçlar dolayısıyla yine aynı Kanun’un 75/2. maddesinde öngörülen eser üzerinde manevi ve malî hak sahibi kişilerin haberdar edilmelerine dair tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nun hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında; Çorlu 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.02.2014 tarih ve 2013/453 Esas, 2014/93 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/32747 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyanın incelenerek mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, aramanın yapıldığı tarih olan 14.11.2013 yerine 30.10.2013 olarak yazılması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.