Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/3246 E. 2015/6998 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3246
KARAR NO : 2015/6998
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/230572
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2011
NUMARASI : 2010/123 (E) ve 2011/412 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, sanık müdafiinin temyizinin 2008 takvim yılı için verilen mahkumiyet kararına yönelik olduğu belirlenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- A… U.. İş Mak.Hırd.İnş.Las.Gıda San.Tic.Ltd.Şti yetkilisi olan sanığın 2008 takvim yılında A.. Ka.. Metal İnş.Nak.San.Tic.Ltd.Şti, AFM Grup Reklamcılık San.Tic.Ltd.Şti, B…. Dekorasyon İnş.Taah.San.Tic.AŞ, G… Yapı Malzemeleri Kim.Mad.Nak.San.Tic.Ltd.Şti ve M…Hafriyat Nakliyat İnş.Paz.San.Tic.Ltd.Şti tarafından düzenlenen sahte faturaları kullandığının iddia edildiği olayda, adı geçen firmalardan A…..Metal İnş.Nak.San.Tic.Ltd.Şti dışındaki diğer firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları aslı veya onaylı suretleri dosya içinde bulunmadığı gibi sahte fatura kullanma suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunun’un 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunun’un 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi inceleme ve tekniği raporlarında faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; suça konu faturaların onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi, faturaları düzenleyenler hakkındaki vergi tekniği raporları aslı veya onaylı suretleri getirtilip yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akıbetleri araştırılıp bu dava ile birleştirilememesi halinde, dava dosyaları celp edilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının tesbiti bakımından, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı dikkate alınarak, faturaları düzenleyenler ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.01.2010 tarih ve 2010/2613 Esas sayılı iddianamesi ile A.. B..’nın mütalaası, vergi suçu ve tekniği raporlarına uygun olarak sanık hakkında, ”2006,2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak ” suçlarından kamu davası açıldığı, sahte fatura düzenlemek suçundan açılmış bir dava ve yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan sahte fatura düzenlemek ve sahte fatura kullanmak suçlarının birbirine dönüşmeyeceği de gözetilmeden, kararın gerekçe kısmında sahte fatura kullanmak suçunun sübutu kabul olunmasına karşın kısa ve gerekçeli kararda iddianame dışına çıkılarak sanığın sahte fatura düzenlediğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b- Sanık hakkında hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.