Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/3148 E. 2015/3466 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3148
KARAR NO : 2015/3466
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/163917
MAHKEMESİ : İzmir (Kapatılan) 25. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2010
NUMARASI : 2010/254 (E) ve 2010/826 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1- 5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun 1/1-4 maddesine göre; her yıl temmuz ayının biri ile yirmisi arasında mali tatil uygulanacağı ve mali tatil süresi içinde inceleme amacıyla defter ve belgelerin ibrazının istenemeyeceğinin hükme bağlanması karşısında; istem yazısına ilişkin tebliğin yapıldığı 10.07.2009 tarihinin mali tatile denk gelmesi nedeniyle atılı suçun yasal unsurları oluşmayacağından, sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, adli sicil kaydındaki 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca verilen mahkumiyete ilişkin sabıka ilamlarının 31.01.2012 tarih ve 28193 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 03.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince idari yaptırıma dönüşmesi ve olumlu kanaat nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında CMK’nın 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
b- Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının ertelenmesi karşısında, TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (e) bendinin uygulanmasının takdire bağlı olduğu, (c) bendi yönünden ise sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından fıkra hükmünün uygulanamayacağı ve (a),(b),(d) bentlerinin uygulanmasının zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
c- 5237 sayılı TCK’nın 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında; mahkemece “denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.