Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/31370 E. 2018/6780 K. 04.06.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/31370
KARAR NO : 2018/6780
KARAR TARİHİ : 04.06.2018

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
ŞİKAYETÇİ : … Malz. Tic. Ltd. Şti
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Şikayet Hakkının Düşürülmesi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/02/2012 tarih, 2011/505, 509,513 E, 21/02/2012 tarih, 2011/506, 510, 511, 621 E sayılı kararlarında açıklandığı üzere “tacir sayılan limited şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin, temsil ve idareye yetkili müdürlerinin, sorumlu oldukları şirketlerin ticareti terk etmeleri halinde; İcra İflas Kanunu’nun 44. maddesinde yükümlülükleri yerine getirmeyeceklerine ilişkin bir istisnaya yer verilmediğine göre tıpkı gerçek kişi tacirler gibi aynı kanunun 337/a maddesi uyarınca cezalandırılmalarına bir engel bulunmadığı” yönündeki ulaşılan sonucun zaman içerisinde yerleşik uygulamaya dönüşmüş olması, ticareti terk eden tacir açısından; muhatapların haklarını korumaya yönelik olarak İİK’nın 44. maddesi ile, ticareti terk eden bir tacire; 15 gün içerisinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirme ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunma, Ticaret Sicili Memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete’de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan etme ve ilan masraflarını da ödeme yükümlülükleri yüklenmiş, bu yükümlülüklere aykırı davranmanın yaptırımı ise İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş olup, takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun;
1-İİK’nın 44. Maddesine göre mal beyanında bulunulmaması,
2-Mal beyanında mevcudun eksik gösterilmiş olması,
3- Aktifte yer alan malın veya yerine kaim olan değerin haciz veya iflas sırasında gösterilmemesi,
4- Mal beyanından sonra, beyan edilen bu mallar üzerinde tasarruf edilmesi” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da
../..

(alacaklının zarar görmesi ve borçlunun tacir olması gibi…) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda bu eylemden dolayı şikayetçi olan müştekinin zarar gördüğünün dosya içeriğinden anlaşılması karşısında; şikayetin süresinde olup olmadığının ve terk olgusunun belirlenebilmesi için 16/01/2013 tarihinde yapılan haciz sırasında, borçlu şirketin kayıtlı adresini boşalttığının tespit edilmesinin tek başına ticareti terk anlamına gelmediği, bu durumda yargılamaya devamla fiili durumun araştırılarak sanığın yöneticiliğini yaptığı şirketin ticaret gerçekten terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılarak ve kayıtlı bulunduğu Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefliğinin devam edip etmediği sorularak sonucuna göre şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının saptanması, süresinde olduğunun anlaşılması halinde işin esasına girilerek toplanan delil durumuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanunu aykırı, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320, sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi,. 04/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.