Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/3008 E. 2015/3461 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3008
KARAR NO : 2015/3461
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/165615
MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2010
NUMARASI : 2010/42 (E) ve 2010/881 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
1-Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporları içeriklerinden defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının işyeri adresinde tebliğ edilmiş olması sebebiyle faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de:
a- 213 sayılı VUK’nın 5728 sayılı Kanun ile değişik 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının “bir yıldan”, “on sekiz ay”a yükseltilmesine ilişkin, 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklik nazara alınarak suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin “18 ay” olduğunun gözetilmemesi,
b-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, sabıkasız olan ve takdiri indirim uygulanıp olumlu kanaat nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında, zarar giderilmediği, kişilik özellikleri ve cezasının ertelenmiş olması gerekçe gösterilerek çelişki oluşturacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
c-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 53/4. maddesine aykırı olarak aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilmesi,
d-Sanık hakkında mahkûmiyet hükmü tesis edildiği halde katılan idare lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.