Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/3000 E. 2015/5235 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3000
KARAR NO : 2015/5235
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/180721
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2010
NUMARASI : 2009/15 (E) ve 2010/811 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Mahkeme kararında “2005 yılı” olarak nitelenen ve gerçekte “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” olan suça ilişkin olarak sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen suç için, Kanunda öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, suçun oluştuğu tarih itibariyle, temyiz süreci içinde sanık yararına olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen yedi yıl altı aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği,
Anlaşıldığından, sanığın temyiz istemleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 322. maddesiyle verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
II-2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanununun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi ve suça konu faturaların dosya içine konulmadığının anlaşılması karşısında; onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,

2-Sanık hakkında 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı ve hükmün gerekçesinde bu iddiaya uygun olarak gerekçe yazıldığı halde hüküm fıkrasında 2006 ve 2007 yıllarında atılı suçu işlediği belirtilerek çelişkiye neden olunması,
3-Kabule göre ise; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.02.2005 gün ve 2005/6-16-14 sayılı kararında açıklandığı üzere sanığın her bir takvim yılına ilişkin eylemi nedeniyle ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği halde TCK’nın 53 ve 58.maddelerinin tek bir bent halinde gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 230-232. maddelerine aykırı olarak toplu hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükümlerin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.