Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2988 E. 2015/2270 K. 03.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2988
KARAR NO : 2015/2270
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

Tebliğname No : 2011/147748
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/01/2011
NUMARASI : 2010/1046 (E) ve 2011/51 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından İşin esasına geçildi.
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 23.11.1999 gün ve 1999/11-273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK’nın 139. maddesinde yazılı hususlarla usulüne uygun tebligatın aranmayacağı, sanığın defter ve belgeleri muhasebecisinin kaybettiğini belirterek ibraz edemediğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanunun 23. maddesiyle yapılan değişiklikle “18 ay”a yükseltildiği gözetilmeden, temel cezanın 1 yıl olarak belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde eksik ceza tayini,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; adli sicil kaydı bulunmayan ve takdiri indirim nedenleri uygulanıp cezası ertelenen sanık hakkında Kanunun aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, katılan kurumun zararının giderilmediği ve şartları oluşmadığından bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında; 5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca anılan Kanunun 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 26.04.2010 yerine 2010 olarak eksik gösterilmesi suretiyle, CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.