Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2983 E. 2015/2889 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2983
KARAR NO : 2015/2889
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/210980
MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/04/2012
NUMARASI : 2008/162 (E) ve 2012/449 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında, 22.04.2010 tarihli iddianame ile belirtilen yıllarda ayrıca sahte fatura düzenlediği iddiası bulunduğundan anılan bu suçtan mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1- 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazının incelenmesinde:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Kararın gerekçe kısmında her ne kadar lehe yasanın belirlenmesi amacıyla 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK arasında karşılaştırma yapılmış ise de, dosya kapsamından anılan takvim yılında kullanılan faturalara göre yüklenen suç tarihinin en son 21.01.2006 olduğu, bu tarihte yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK hükümlerinin tatbiki gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı TCK’nın 80 ve 647 sayılı Kanun’un 6. maddeleri hükümlerine göre uygulama yapılarak sanık hakkında eksik ceza tayin edilip ertelenmişse de bu uygulama sanık lehine olup aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- 2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazının incelenmesine gelince:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suçun oluştuğu 21.01.2005 tarihine göre temyiz süreci içinde, sanık yararına olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak DÜŞMESİNE, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.