Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2906 E. 2015/7755 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2906
KARAR NO : 2015/7755
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2010/280003
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/06/2010
NUMARASI : 2009/1055 (E) ve 2010/582 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihlerine göre, sanıkların yokluklarında verilen kararın, sorgularında bildirdiği adreslerine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre 06.09.2010 ve 14.10.2010 tarihlerinde yapılan tebliğ işlemlerinin, aynı adreslere daha önce geçerli bir tebligat yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu anlaşıldığından, sanıkların öğrenme üzerine 11.01.2011 ve 24.05.2011 tarihli temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I- Sanıklar hakkında ”2004 takvim yılında sahte fatura kullanmak” suçundan verilen hükümlere yönelik sanıklar ile müdafiilerinin temyizinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen suç için, Kanun’da öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, suçun oluştuğu tarih itibariyle, temyiz süreci içinde sanıklar yararına olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen yedi yıl altı aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği,
Anlaşıldığından, sanıklar ile müdafiilerinin temyiz istemleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun’un 322. maddesiyle verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
II- Sanıklar hakkında ”2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak” suçlarından verilen hükümlere yönelik sanıklar ve müdafiileri ile katılan vekilinin temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanıkların suçlamayı kabul etmemeleri ve UYAP kayıtlarına göre sanıklardan Muharrem’in 05.06.2006-18.08.2007 tarihleri arasında başka bir suçtan hükümlü olarak cezaevinde bulunduğunun anlaşılması, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda düzenlenen faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; her takvim yılına ait suça konu faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, Kanun’da öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda gerektiğinde sanıklarla yüzleştirme yapılarak beyanlarının tespit edilmesi, yine faturalar üzerindeki yazı ve imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu da alınıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Sahte fatura kullanmak ve sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, iddianame ile vergi suçu raporu ve mütalaya uygun olarak ” 2004, 2005, 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek ”suçlarından dava açılmasına karşın gerekçede ” sahte fatura düzenlemek”, hüküm ve kısa kararda ise ”sahte fatura kullanmak” suçlarından bahsedilmek suretiyle çelişkiye neden olunması, Kanuna aykırı,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiileri ile katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.