Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2836 E. 2015/6634 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2836
KARAR NO : 2015/6634
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/130062
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2010
NUMARASI : 2010/46 (E) ve 2010/913 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, katılan vekilinin sanıklardan İ.. Ö.. hakkında verilen beraat kararlarını da temyiz ettiği belirlenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanıklar hakkında ”2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından verilen hükümlere yönelik katılan vekilinin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında ”2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçundan verilen hükümlere yönelik sanık İ.. Ö.. ve katılan vekilinin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen suç için, Kanun’da öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, suçun oluştuğu tarih itibariyle, temyiz süreci içinde sanıklar yararına olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen yedi yıl altı aylık olağanüstü dava zamanaşımının gerçekleştiği,
Anlaşıldığından, sanık İ.. Ö.. ile katılan vekilinin temyiz istemleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun’un 322. maddesiyle verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak KAMU DAVASININ DÜŞMESİNE,
III- Sanıklar hakkında ”2005, 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçlarından verilen hükümlere yönelik sanık İ.. Ö.. ve katılan vekilinin temyizine gelince;
1- Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK’nın 34, 230 ve 1412 sayılı CMUK’nın 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, eylemin ve yüklenen suçun yasal unsurlarının ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak hükümler kurulması,
2- R…. Temizlik Güvenlik Hiz.İnş.Tur.Tic.Ltd.Şti yetkilileri olan sanıkların sahte fatura düzenlediklerinin iddia edildiği olayda, 18.04.2008 tarihine kadar şirket müdürü olan sanık İ.. Ö..’ün suçlamayı kabul etmeyerek diğer sanığın babası olduğunu, kendisinin müdür olmasına rağmen şirket işlerini babası N.. Ö..’ün yürüttüğünü ve bu konuda babasına vekaletnamede verdiğini savunması, diğer sanık N.. Ö..’ün de bu savunmayı doğrulaması ve sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; her takvim yılına ait suça konu faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, Kanun’da öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda gerektiğinde sanıklarla yüzleştirme yapılarak beyanlarının alınıp faturalar üzerindeki yazı ve imzaların kimin eli ürünü olduğuna dair bilirkişi raporuda alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
a- 5271 sayılı CMK’nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, 22.12.2009 tarihli iddianame ile mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sahte fatura düzenlemek suçlarından dava açılmasına karşın sanık İsmail hakkında gerekçede Hanesan Temizlik şirketinden alınan sahte faturaların kullanıldığı, hüküm ve kısa kararda ise sahte fatura düzenlendiğinden bahsedilmek suretiyle çelişkiye neden olacak şekilde hükümler kurulması,
b- Uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanık İsmail hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarının aynı Kanun’un 53/3. maddesi de nazara alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık İ.. Ö.. ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.