Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/28241 E. 2017/7974 K. 10.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/28241
KARAR NO : 2017/7974
KARAR TARİHİ : 10.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa isnat edilen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 331. maddesinde düzenlenen “alacaklısını zarara sokmak kasdiyle mevcudunu eksiltme “suçunun oluşabilmesi için; ”şikayetçi/alacaklı haciz yolu ile icra takibi yaptıktan sonra ya da icra takibinin başlamasından iki yıl önceki sürede, borçlunun, mallarını telef ederek kıymetini düşürürse, mallarını gizlerse, mallarını muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirirse ya da aslı olmayan borçlar ikrar etmek suretiyle mevcudunu eksiltirse ve bu eylemlerden birini alacaklısına zarar vermek kastiyle yaparsa ve bunlarla birlikte şikayetçi alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat etmesi halinde suçun maddi ve manevi unsurları oluşmuş olacaktır.
Ayrıca borçlunun İİK’nın 331. maddesindeki düzenlemenin suç olarak kabul edilebilmesi için alacaklının borçlunun bu eylemlerinden zarar görmüş olması şartına da bağlıdır.
Bu nedenle, mahkeme tarafından eyleme konu taşınmazların üçüncü şahıslara devrinin alacaklısını zarara sokmak amacıyla yapılıp yapılmadığının tespiti açısından öncelikle taşınmazlara ilişkin taşınmaz devir sözleşmeleri ve ipotek tesisine ilişkin sözleşmeler getirtilerek; sözkonusu taşınmazları devralan şahıslar tanık olarak dinlenilmeden, devredilen taşınmazların satış bedelleri ile gerçek bedelleri ile sanığa gerçekten bir ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan, devredilen taşınmazların şikayet tarihi itibariyle ve halen kim ya da kimler tarafından kullanıldığı tespit edilmeden, devreden sanık ile devralan şahıslar arasında yakın akrabalık ilişkisi bulunup bulunmadığı ve sanığın savunmasında belirttiği üzere devredilen taşınmazların bedelleri ile asıl borçlu şirketin borçlarının ödenip ödenmediği araştırılmadan, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,

.\..
Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.