Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2769 E. 2015/6332 K. 28.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2769
KARAR NO : 2015/6332
KARAR TARİHİ : 28.10.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/2771
MAHKEMESİ : Burhaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/02/2010
NUMARASI : 2009/64 (E) ve 2010/69 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkeme gerekçesinde 2006 yılına ilişkin yeterli delil bulunmadığının belirtilmesine karşın kısa karar ile hükümde bu yıla ilişkin bir karar verilmemesi nedeniyle bu suç yönünden mahkemesince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüş ve 2004 ile 2005 takvim yıllarına ilişkin olarak temyiz incelemesi yapılmıştır.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığın 2005 takvim yılında kullandığı ve sahte olduğu iddia edilen faturayı düzenleyen üç firma hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akibeti araştırılarak mümkün olması halinde birleştirilmesi aksi halde dava dosyasının özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre ise;
a-Farklı takvim yıllarında işlenen sahte fatura kullanmak suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturacağı cihetle; iddianame ile 2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından kamu davası açılmasına ve gerekçede de her iki yıla ilişkin suçun işlendiğinin kabul edilmesine karşın kısa karar ile hüküm kısmında hangi yıldan mahkumiyet kararı verildiğinin belirtilmemesi suretiyle karışıklığa neden olunması,
b-Aynı takvim yılında değişik tarihlerde birden fazla sahte fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
d-Suç tarihlerinin, suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılması nedeniyle son fatura tarihlerine göre 2004 yılı için 21.01.2005, 2005 yılı için ise 21.01.2006 olduğu cihetle; gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin 2004 ve 2005 olarak hatalı yazılması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.