Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2713 E. 2015/2358 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2713
KARAR NO : 2015/2358
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/115806

6831 sayılı Orman Kanunu’na aykırı davranmak suçundan sanık S.. B..’ ın 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110/b, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 59/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 285,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 06/05/2010 tarihli ve 2005/317 esas, 2010/60 sayılı kararı sonrasında sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, sanığın, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 110/b, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 59/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 285,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 19/03/2014 tarihli ve 2013/90 esas, 2014/47 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 26/03/2015 gün ve 21671 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/04/2015 gün ve KYB.2015-115806 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesinin, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak; a) Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine, b) Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına, c) Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir.
Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.” şeklinde düzenlendiği, dava zamanaşımı süresinin işlemesinde ise; Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 16/06/2014 tarihli ve 2014/7879 esas, 2014/11792 sayılı ilamında, ikinci suçtan verilen mahkumiyet kararının kesinleştiği tarihin esas alınacağının, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/04/2012 tarihli ve 2011/21172 esas, 2012/7574 sayılı ilamında, denetim süresi içerisindeki yükümlülüğü yerine getirmemesi sebebiyle duruşmanın açıldığı tarihin esas alınacağının, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 21/05/2012 tarihli ve 2012/8214 esas, 2012/20637 sayılı ilamında, denetim süresinde işlenen ikinci suç tarihinin esas alınacağının belirtildiği nazara alındığında, somut olayda suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan 7 yıl 6 aylık zamanaşımının, suç tarihi itibariyle 15/01/2011 tarihinde dolacağı, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 20/10/2010 tarihinde zamanaşımının durduğu, denetim süresi içerisinde işlenen suç nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemeye başlayacağı, sayılan durumlardaki hangi tarih esas alınırsa
alınsın karar tarihinde dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı yerine mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği sonucu itibariyle yerinde görüldüğünden Alaçam Asliye Ceza Mahkemesinin 19/03/2014 tarihli ve 2013/90 esas, 2014/47 karar sayılı kararının CMK’nın 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, karardaki hukuka aykırılık, sanık S.. B.. hakkındaki kamu davasının düşürülmesini gerektirmekle, sanık hakkında açılan kamu davasının, sanık yararına olduğu anlaşılan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde düzenlenen zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, kararın diğer yönlerinin aynen bırakılmasına, 04/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.