Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2639 E. 2015/2411 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2639
KARAR NO : 2015/2411
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/66379

Ödeme şartını ihlâl suçundan sanık M.. K..’nün, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Kayseri 4. İcra Ceza Mahkemesinin 14/10/2014 tarihli ve 2014/589 esas, 2014/747 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 16.02.2015 gün ve 11871 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.02.2015 gün ve KYB. 2015/66379 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
1-Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2014/5593 sayılı icra dosyasında sanık adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edildiğine ilişkin tebligat mazbatasının bulunmadığı ve hakkındaki icra takibinin kesinleşmesi beklenmeden 05/06/2014 tarihinde yapılan ödeme taahhüdünün geçerli olmayacağı gözetilmeyerek unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2- 2004 sayılı İcra ve iflas Kanunu’nun 340. maddesinde yer alan, “111′ inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir.” şeklindeki hüküm karşısında, taahhüdün yapıldığı 05/06/2014 tarihli haciz sırasında hazır bulunan alacaklı vekilinin taahhüdü kabul ettiğine dair beyanı olmadığı gibi ödeme tarihinden önce taahhüdü kabul muhtırasının borçluya tebliğ edilmediği cihetle unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
I- 1 nolu bende yönelik yapılan incelemede;
Borçlu sanığa çıkartılan ödeme emrinin 08.05.2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine dair tebligat mazbatasının Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün 2014/5593 sayılı dosyası içerisinde bulunduğunun anlaşılması karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteminin bu yönden REDDİNE,
II- 2 nolu bende yönelik yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/02/2001 tarih ve 2001/8-19 Esas, 2001/26 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; ödeme şartının ihlali eyleminin oluşabilmesi için, düzenlenen tutanakta; takibe konu olan borç miktarının, başvuru ve tahsil harcının, vekalet ücretinin, icra masrafları ile icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faizin ayrıntılı olarak gösterilmesinin ve yine alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat etmesi halinde ise bu beyanının da tutanağa ayrıca yazılmasının gerektiği, ödenecek toplam miktarın bu şekilde rakamsal olarak belirlemesinden sonra, tarafların belirlenen miktar üzerinde icap ve kabulde bulunmasının zorunlu olduğu ve alacaklının sadece tutanağı imzalamasının yeterli olmayıp ödeme şartı konusunda borçlunun icabını kabul ettiğine ilişkin beyanının tutanağa açıkça yazılmasının gerektiği, alacaklı tarafın kabul beyanın tutanakta yer almaması halinde ise ödeme şartını kabul ettiğine dair kabul muhtırasının borcun ödenmesinin taahhüt edildiği tarihinden önce borçluya tebliğ edilmesinin gerektiğinin anlaşılması karşısında;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Kayseri 4. İcra Ceza Mahkemesinin 14/10/2014 tarihli ve 2014/589 E., 2014/747 K. sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu konuda CMK’nın 309/4-d maddesi gereğince karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında hükmolunan tazyik hapsi cezasının kaldırılmasına, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.