YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2483
KARAR NO : 2015/2146
KARAR TARİHİ : 01.06.2015
Tebliğname No : 7 – 2012/56600
MAHKEMESİ : İzmir 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2011
NUMARASI : 2009/621 (E) ve 2011/329 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5846 sayılı Kanun’un 81/1. maddesindeki “Musiki ve sinema eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınlara bandrol yapıştırılması zorunludur. Ayrıca, kolay kopyalanmaya müsait diğer eserlerin çoğaltılmış nüshalarına da eser veya hak sahibinin talebi üzerine bandrol yapıştırılması zorunludur. Bandroller, bakanlıkça bastırılır ve satılır. Bakanlıkça belirlenen satış fiyatı üzerinden meslek birlikleri aracılığı ile de bandrol satışı yapılabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, oyun ve program DVD’lerinin zorunlu bandrole tabi eser niteliğinde olmadığı, ancak hak sahibinin talebi üzerine bandrol yapıştırılmasının zorunlu olduğu gözetilerek,
Dava konusu 800 adet oyun DVD’lerine ilişkin olarak, hak sahiplerinin ilgili bakanlıktan bandrol talebinde bulunup bulunmadıkları, suça konu DVD’lerin orijinallerinin bandrole tabi olup olmadıkları araştırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizcede benimsenen 08.04.2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere bandrol yükümlülüğüne akırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi;
Mahkemece iddianame ve gerekçeli karar suretleri getirtilerek dosya içine konulan belgelere göre, benzer eylemler nedeniyle, her iki sanık hakkında İzmir 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2008/283 Esas, 2009/462 Karar sayılı 17.11.2009 tarihli kararı ile verilip temyiz edilmemesi nedeniyle 09.02.2010 tarihinde kesinleşen dava dosyasının da bulunduğunun anlaşılması karşısında,
Anılan dosyanın getirtilip incelenerek, suç, iddianeme ve hüküm tarihleri dikkate alınıp sonucuna göre TCK’nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanıkların bir suç işleme kararının icra kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediklerinin ve haklarında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Ç.. müdafii ve sanık Ş.Ç.. temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.