YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2457
KARAR NO : 2015/2309
KARAR TARİHİ : 03.06.2015
Tebliğname No : 7 – 2012/40438
MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2011
NUMARASI : 2008/501 (E) ve 2011/506 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanıklara ait iş yerinde yapılan aramada ele geçirilen ürünlerin tamamının oyun CD’si olduğu, 5846 sayılı Kanun’un 5728 sayılı Kanun ile değişik 81/1. maddesi uyarınca oyun CD’lerinin zorunlu bandrole tabi eser niteliğinde olmadığı ancak hak sahibinin talebi üzerine bandrol yapıştırılmasının zorunlu olduğu gözetilerek, suça konu oyun Cd’lerine ilişkin olarak hak sahiplerinin ilgili Bakanlıktan bandrol yapıştırılması talebinde bulunup bulunmadıkları sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve taktiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 20137-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık M. Ş. K. hakkında daha önceden kesinleşen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2008/512 E.2010/197 K. ve İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2009/60 E.2010/43 karar sayılı dava dosyalarının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek suç, iddianame ve hüküm tarihleri gözetilerek sonucuna göre TCK’nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 81. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.