Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2322 E. 2015/2390 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2322
KARAR NO : 2015/2390
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/17401
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2011
NUMARASI : 2011/541 (E) ve 2011/828 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
1) Sanık E.. D.. hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
İstanbul İl Denetim Müdürlüğü’nde bulunan suç eşyalarının her zaman müsaderesine karar verilmesi mümkün olduğundan bu hususta karar verilmemesi ve kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin karar verilmemesi infaz aşamasında dikkate alınması mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmalann temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Suça konu eşyaların 5846 sayılı Kanun’un karar tarihinde yürürlükte bulunmayan 79. Maddesi delaletiyle müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz iddiaları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın; müsadereye ilişkin fıkrasından
”5846 sayılı Kanun’un 79. maddesi delaletiyle” ifadelerinin çıkartılmak suretiyle hükmün, DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda tebliğnameye aykırı olarak, ONANMASINA,
2) Sanık K.. Ç.. hakkında kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08.04.2014 tarih 2013/7-591 Esas-2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/2405 ve 2015/2460 esasına kayıtlı olan dava dosyalarının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyaların getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, kesinleşmiş ise suç ve iddianame tarihleri gözetilerek sonucuna göre TCK’nın 43. maddesi 1.fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.