Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2309 E. 2015/2926 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2309
KARAR NO : 2015/2926
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/11646
MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/10/2011
NUMARASI : 2011/27 (E) ve 2011/481 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 E.-2014/171 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle, sanık hakkında açılan Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2013/16582 Esasında kayıtlı olarak 16.12.2014 tarihli kararı ile bozulmasına karar verilen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 01.11.2011 tarih 2011/30 E. ve 2011/501 K. sayılı dosyası ile Dairemizde aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/2380 Esasında kayıtlı İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 30.11.2011 tarih 2010/501 E. ve 2011/589 K. sayılı dosyasının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, kesinleşmiş olanların ise suç, iddianame ve hüküm tarihleri dikkate alınıp sonucuna göre TCK’nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.