Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2300 E. 2015/2806 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2300
KARAR NO : 2015/2806
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/13370
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2011
NUMARASI : 2010/107 (E) ve 2011/824 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanık hakkında açılan kamu davasında herhangi bir katılan bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki katılan lehine vekalet ücreti verilmesi yönündeki eleştiriye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere,bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğunun belirtilmesi, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 27.04.2010 tarih, 2010/68 Esas, 2010/166 Karar sayılı karar ile verilip, 7. Ceza Dairesinin 18.11.2013 tarih, 2012/10194 Esas, 2013/22113 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleşen dava dosyasının mevcut olduğunun anlaşılması karşısında;
2- Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, d ve e bentlerinde belirtilen hak yoksunluklarının cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, aynı madde ve fıkranın c bendindeki hak yoksunluklarının ise kendi alt soyu bakımından koşullu salıverme tarihine, diğer kişiler bakımından cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 578. maddesiyle 5846 sayılı Kanunun 79. maddesi yürürlükten kaldırılmış olduğu gözetilmeden, suç tarihinde yürürlükte olmayan 5846 sayılı Kanunun 79. maddesi delaletiyle suça konu eşyaların müsaderesine hükmolunması,
Anılan dosyanın getirtilip incelenerek suç, iddianame ve hüküm tarihleri dikkate alınıp sonucuna göre 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi 1. fıkrası son cümlesi de gözetilerek, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.