Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/2280 E. 2015/6131 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2280
KARAR NO : 2015/6131
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2011/402896
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2011
NUMARASI : 2011/530 (E) ve 2011/764 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 25/10/2011 tarih, 2011/326 Esas, 2011/707 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/2330 Esasında, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 27/03/2012 tarih, 2011/313 Esas, 2012/188 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/5874 Esasında, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 23/02/2012 tarih, 2011/487 Esas, 2012/137 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/5485 Esasında ve İstanbul Anadolu Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi’nin 10/10/2011 tarih, 2011/414 Esas, 2011/631 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/2310 Esasında kayıtlı olan dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında,
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Sanık hakkında hüküm kurulurken hürriyeti bağlayıcı cezanın kanuni sonucu olarak güvenlik tedbiri niteliğinde bulunan ve kazanılmış hak teşkil etmeyen 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.