Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/22503 E. 2015/8678 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/22503
KARAR NO : 2015/8678
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/147619
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/12/2012
NUMARASI : 2008/890 (E) ve 2012/1511 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- 10.06.2008 tarihli vergi suçu ve ekindeki aynı tarihli vergi tekniği raporuna göre, 2003-2004 yıllarına ilişkin defter ve belgelerini teslim etmesi hususunda 07.05.2008 tarihli yazının aynı tarihte sanığa tebliğ edilmesine karşın teslim edilmediği belirtilmiş olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın da vergi suçu ve ekindeki raporlara atıf yapılarak verilmesine karşın, iddianamede mütalaa ve ekindeki raporlara aykırı şekilde “20.10.2006 tarihinde yapılan tebligata rağmen 2003-2004 yıllarına ilişkin defter ve belgelerin teslim edilmediği” iddiasıyla kamu davası açıldığı, 07.08.2008 tarihli tebligata rağmen defter ve belgelerin teslim edilmemesi suçundan verilmiş bir mütalaa bulunmadığı dikkate alınarak, açılan davada CMK’nın 223/8. madde ve fıkrası gereğince durma kararı verilip, idareden, ”sanığın, 07.08.2008 tarihli tebligata rağmen defter ve belgeleri teslim etmemesi” eyleminden dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği sorularak, sonucuna göre; sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden “26.10.2006 tarihli tebligata rağmen defter ve belgelerini teslim etmemesi” suçundan hüküm kurularak CMK’nın 225/1. maddesine muhalefet edilmesi,
2- Kabule göre de;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve takdiri indirim nedenleri uygulanıp cezası ertelenen sanık hakkında Kanun’un aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, katılan kurumun zararının giderilmediğinden bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.