YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/22366
KARAR NO : 2015/9532
KARAR TARİHİ : 29.12.2015
Tebliğname No : 11 – 2013/86758
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2007/371 (E) ve 2012/2440 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile altı ay’dan, bir yıl’a, 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de 18 ay’a yükseltilmiş olması karşısında, suç tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin “6 ay” olduğu gözetilmeden ve alt sınırdan uzaklaşıldığı da belirtilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza tayini,
2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan ve takdiri indirim nedenleri uygulanıp cezası ertelenen sanık hakkında Kanunun aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, katılan kurumun zararının giderilmediğinden bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3- Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 53/1-c. maddesindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı,
4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. , 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.