Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/21560 E. 2017/7069 K. 20.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/21560
KARAR NO : 2017/7069
KARAR TARİHİ : 20.09.2017

MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik incelemede,
Şikayete konu icra takip dosyasında icra emrinin borçlu şirket yetkilisi yerine vekiline tebliğe çıkarıldığı, borçlu şirkete yapılmış usulüne uygun bir icra emri tebligatı bulunmadığının ve takip kesinleşmeden 15.01.2013 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, sonuç itibariyle doğru olan beraat kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2-Sanıklar … ve … haklarında kurulan hükümlere yönelik incelemede,
Şikayete konu icra takip dosyasında icra emrinin borçlu şirket yetkilisi yerine vekiline tebliğe çıkarıldığı, borçlu şirkete yapılmış usulüne uygun bir icra emri tebligatı bulunmadığının ve takip kesinleşmeden 15.01.2013 tarihinde şikayette bulunulduğunun anlaşılması karşısında, suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanıkların beraatine karar verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre de;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 354. maddesinin aynı Kanun’un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaşma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan
uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu’nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik CMK’nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.