Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/21343 E. 2015/8613 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/21343
KARAR NO : 2015/8613
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/23823
MAHKEMESİ : Suluova Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2012
NUMARASI : 2012/204 (E) ve 2012/363 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili olan kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı, 213 sayılı Kanun’un 253.maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğunun bulunduğu, bunları saklama sorumluluğunun ise mükellef sanığa ait olduğu cihetle, 24.02.2012 tarihli vergi tekniği raporuna göre sanığın 2009 ve 2010 takvim yıllarında defter tasdiki yaptırmadığının Suluova V.. M..’nden alınan yazı ve ekindeki Suluova Noterliği yazısından tespit edildiğinin ve anlaşmalı matbaalarda basımı yaptırılan belgelerden taşıma irsaliyesi ve faturalardan en sonuncusunun 17.11.2004 yılında sanığa teslim edildiğinin belirtilmesi, sanığın da 2008’den sonra defter tutmadığını savunması karşısında, ilgili takvim yıllarına ait varlığı noter tasdik kaydı yada sair suretle sabit olan herhangi bir defterin bulunmadığı, taşıma irsaliyesi ve faturalarında 5 yıllık muhafaza ve ibraz süresinin dolduğu gözetilerek, yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de,
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 25.11.2011 yerine 24.02.2012 olarak hatalı gösterilmesi suretiyle, CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesine aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.