YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/21135
KARAR NO : 2015/9705
KARAR TARİHİ : 30.12.2015
Tebliğname No : 11 – 2013/35662
MAHKEMESİ : Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2011/834 (E) ve 2012/1512 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporlarında sanığın faaliyetine devam ettiğinin belirtilmesi, defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının işyeri adresinde bizzat tebliğ edilmiş olması sebebiyle faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanun’un 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre ise;
a-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında katılan kurumun zararının giderilmediğinden bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b-CMK’nın 63. maddesi uyarınca; sadece çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilebileceği, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözülmesi olanaklı konularda bilirkişi dinlenemeyeceği, ”defter ve belgeleri gizlemek” suçu nedeniyle bilirkişiden sorulan hususların hâkim tarafından takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturma aşamasında bilirkişi incelemesi yaptırılarak yargılama konusu meselenin hâlli için gerekli olmayan bilirkişi incelemesi nedeniyle yapılan 750 TL yargılama giderinin hazine uhdesinde bırakılması yerine sanıktan tahsiline karar verilmesi,
c-Kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/3. fıkrası gereğince kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden TCK’nın 53/1-c bendindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak hükmün BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.