Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/19716 E. 2016/19509 K. 13.06.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19716
KARAR NO : 2016/19509
KARAR TARİHİ : 13.06.2016

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6222 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
6222 sayılı Kanun’un “seyirden yasaklanma” başlığı altında düzenlenen 18. maddesinde; “(3) Bu madde kapsamına giren suçlardan dolayı soruşturma başlatılması halinde şüpheli hakkında spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri derhal uygulamaya konulur. Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından bu tedbirin kaldırılmasına karar verilmediği takdirde bu yasağın uygulanmasına koruma tedbiri olarak devam edilir.”, “(5) Koruma tedbiri olarak uygulanan spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbiri; a) Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmesi, b) Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi, c) Sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilmesi, halinde derhal kaldırılır.”, “(6) … önödeme halinde ise, önödemede bulunulduğu tarihten itibaren, bir yıl süreyle spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbirinin uygulanmasına devam edilir.”, “(8) Bu madde hükümlerine göre spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür” ve “(9) Sekizinci fıkradaki yükümlülüğe aykırı hareket eden kişi, yirmibeş günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.” hükümleri düzenlenmiştir.
6222 sayılı Kanun’un Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar” başlığı altında düzenlenen 22. maddesinde; “(1) Müsabakaları seyirden yasaklanma tedbirine ilişkin usul ve esaslar şunlardır:” “a) Kanunda tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan dolayı soruşturmayla ilgili işlemler Cumhuriyet savcısının sözlü ya da yazılı talimatı üzerine genel kolluk görevlileri tarafından başlatılır.” “b) Kanun kapsamında haklarında soruşturma başlatılan kişilerle ilgili gerekli işlemler yapıldıktan sonra ilgililer hakkında genel kolluk tarafından resen müsabakaları seyirden yasaklanma tedbiri uygulanarak düzenlenen form ilgili spor güvenlik birimine gönderilir.” “c) Seyirden yasaklanma tedbirinin, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılmasına karar verilmediği takdirde koruma tedbiri olarak uygulanmasına devam edilir.”, “… Kovuşturmaya yer olmadığı, sanık hakkında beraat veya düşme kararı verilmesi hallerinde seyirden yasaklanma tedbiri derhal kaldırılır.”, “d) … ön ödeme halinde ise ön ödeme bulunulduğu tarihten itibaren, bir yıl süreyle spor müsabakalarını seyirden yasaklanma tedbirinin uygulanmasına devam edilir.” ve “f) Spor müsabakalarını seyirden yasaklanan kişi, yasaklanma kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün yurtiçinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın polis merkezi amirliğine veya jandarma karakol komutanlığına başvurur.” hükümleri düzenlenmiştir.
5149 sayılı Kanundaki spor müsabakalarını seyirden men cezasının uygulanmasına yönelik yasaklı kişinin müsabakanın başlamasından iki saat önce bulunduğu yerin karakoluna giderek müsabaka sonuna kadar beklemesine ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından “…. Hangi spor dalında ve hangi kategoride olduğuna ilişkin hüküm taşımaması nedeniyle “kurallarda belirlilik ve öngörülebilirlik” ve “ölçülülük” ilkelerine aykırı olduğu ve bu nedenle hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı…. “ve”… İdare, kişi hürriyetini kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz…” gerekçeleriyle iptal edilmesi nedeniyle müsabakadan men cezasının uygulanabilirliği ortadan kalkmıştır. 6222 sayılı Kanun ile Anayasa Mahkemesinin 05/01/2006 tarih, 2005/55 E. 2006/4 sayılı kararındaki iptal gerekçesi de göz önünde bulundurularak anılan Kanun’un 18/8. maddesi yeniden anayasaya uygun olarak düzenlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 11/09/2014 tarih 2013/157 E. 2014/138 sayılı karar içeriğinde; … Sulh Ceza Mahkemesi,…Sulh Ceza Mahkemesi ve… Sulh Ceza Mahkemesi’nin başvuru kararlarında, Cumhuriyet savcısının ya da mahkemenin kararı olmaksızın yasaklama tedbirinin uygulanmasının masumiyet karinesine aykırı olduğu, özgürlük ve güvenlik hakkı ile insan haklarına saygı yükümlülüğü ile bağdaşmadığı ve seyahat hakkının kısıtlandığı, bu tedbirlere karşı itiraz hakkının tanınmamasının hak arama hürriyetine ters düştüğü, temel hak ve özgürlüklerin ölçüsüz olarak sınırlandığı, ayrıca kurallarda yer alan “taraftar” kavramı ile yükümlülüklerin uygulanmasına ilişkin kavramların belirsiz olduğu belirtilerek 6222 sayılı Kanun’un 18. maddesinin 3., 8. ve 9. fıkralarının, Anayasa’nın 2., 5., 10., 12., 13., 15., 19., 23., 36., 38 ve 59. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 13/11/2014 tarih 2014/169 E. 2014/167 sayılı karar içeriğinde; … Asliye Ceza Mahkemesi’nin başvuru kararında, suçta ve cezada, geçerli olan kanunilik ilkesi gereği idarenin düzenleyici işlemleri ile ceza ihdas edemeyeceği, suçu oluşturan eylemin ve suçun unsurlarının kanun ile belirlenmediği, seyirden yasaklama tedbirine ilişkin kararın kim tarafından verileceğinin ve uygulanacağının düzenlenmediği, bazı hususlarda kanun yerine yönetmelikle düzenleme yapıldığı, tedbire uyulmaması durumunda verilecek cezanın hapis cezası olarak infaz edilme ihtimalinin bulunmasına rağmen konunun yönetmelikle düzenlenmesi ve idareye bu konuda yetki verilmesinin kanunilik ilkesini ihlal ettiğini, ayrıca belirlilik ve öngörülebilirlik açısından da hukuka uygun olmadığını belirtilerek 6222 sayılı Kanun’un 18. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesi ile 9. fıkrasının, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 18.2.2015 tarih 2015/19 E. 2015/17 sayılı karar içeriğinde; … Çocuk Mahkemesi’nin başvuru kararında, hakkında soruşturma başlatılmış kimse hakkında hakim ya da mahkeme kararı olmaksızın kolluk tarafından idari bir işlem ile spor
..\…
müsabakalarını seyirden men tedbiri uygulandığı, bu tedbirin açık ve belirli bir tedbir olmadığı ayrıca kuralların kanunilik ilkesini ve hiç kimsenin fiilin işlendiği zaman suç oluşturmayan fiilden mahkum edilemeyeceği kuralını ihlal ettiği belirtilerek 6222 sayılı Kanun’un 18. maddesinin 3 ve 9. fıkralarının, Anayasa’nın 38. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür. Anayasa Mahkemesi anılan kararında, söz konusu madde fıkralarının anayasaya aykırı olmadığını kabul etmiştir.
Ceza muhakemesinde koruma tedbirleri, kişinin suçluluğu yargı kararıyla tespit edilmeden önce temel bir hakkın sınırlandırılması sonucunu doğuran ve amacı muhakemenin yapılabilmesini veya ileride verilmesi muhtemel olan hükmün infazının yerine getirilmesini sağlamak olan işlemlerdir. Koruma tedbirleriyle ulaşılmak istenen amaçlar arasında şüpheli kişinin veya sanığın hazır bulunmasını ve delillerin karartılmamasını güvence altına almak başta gelir ayrıca koruma tedbirleriyle, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlandırmanın kanunla yapılması, geçici olması ve amaç değil araç olması esastır.
6222 sayılı Kanun’un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan “seyirden yasaklama” tedbiri, Kanun’da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan “özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri”dir.
Seyirden yasaklama tedbiri bakımından 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’undaki koruma tedbirlerine ilişkin genel kuralların dışına çıkılmıştır. Nitekim, ceza yargılamasına konu seyirden yasaklama kararının sebebini oluşturan eylemden ayrı olarak mahkeme kararı olmaksızın uygulanması, ceza muhakemesinin yapılmasını veya yapılan muhakemenin sonunda verilecek kararları etkileme özelliğinin bulunmaması, verilmesi muhtemel hapis veya adli para cezasının infazını güvence altına alma ile delil temini ve muhafazası amaçlarını taşımaması, anılan Kanun’un 18/3. maddesi uyarınca yerine getirilen seyirden yasaklama tedbirini ceza yargılamasında uygulanan diğer koruma tedbirlerinden farklı kılmaktadır. Özellikleri dikkate alındığında seyirden yasaklama koruma tedbiri, klasik koruma tedbirlerinin sahip olduğu amaca hizmet etmemekte, suçun önlenmesi amacını taşıdığı anlaşılmaktadır.
6222 sayılı Kanun’un 18/5. maddesinde, koruma tedbiri olarak verilen “seyirden yasaklama” kararına karşı itiraz mercileri gösterilerek hangi hallerde “seyirden yasaklama”nın kaldırılacağı belirtilmiştir.
Birinci hal; soruşturma aşamasında “seyirden yasaklama” kararına karşı Cumhuriyet Savcısına yapılacak itirazın, kovuşturma aşamasında kovuşturmayı yürüten mahkemeye yapılacak itirazın yerinde görülüp kabul edilmesiyle seyirden yasaklama koruma tedbiri derhal kaldırılır.
İkinci hal; 6222 sayılı Kanunda yer alan suçlar ile bu kanunla yollamada bulunulan kanunlardaki suçlar hakkında soruşturma başlamasıyla verilecek seyirden yasaklama koruma tedbiri; koruma tedbirinin uygulanmasına neden olan suça bağlı yapılan soruşturma neticesinde CMK’nın 171 veya 172. maddelerine göre kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi halinde derhal kaldırılır.
Üçüncü hal; 6222 sayılı Kanunda yer alan suçlar ile bu kanunla yollamada bulunulan kanunlardaki suçlar hakkında soruşturma başlamasıyla verilen seyirden yasaklama türündeki koruma tedbiri; koruma tedbirinin uygulanmasına neden olan suça bağlı yapılan kovuşturma neticesinde sanık hakkında CMK 223/2. maddesine göre beraat kararı veya 223/8. maddesine göre düşme kararı verilmesi halinde derhal kaldırılır.
6222 sayılı Kanun’un 18/6. maddesindeki düzenlemede ise, önödeme halinde, önödemede bulunulduğu tarihten itibaren, bir yıl süreyle spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbirinin uygulanmasına devam edileceği belirtilmiştir.
Bu halde; 6222 sayılı Kanunda yer alan suçlar ile bu kanunla yollamada bulunan kanunlardaki suçlarla ilgili olarak soruşturma başlamasıyla verilecek seyirden yasaklama koruma tedbiri; koruma tedbirinin uygulanmasına neden olan suça bağlı yapılan soruşturma ve kovuşturma sırasında önödemede bulunulduğu takdirde, sanık hakkında TCK 75. maddesine göre kamu davası açılmaması veya CMK 223/8. maddesine göre düşme kararı verilmesi halinde, önödemede bulunulduğu tarihten itibaren, bir yıl süreyle spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbirinin uygulanmasına devam edilir.
Yukarıda belirtilen kanun ve yönetmelik hükümleri, Anayasa Mahkemesi kararları ile koruma tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama kararının hukuki niteliği nedeniyle, kolluk tarafından spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbiri uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmadığı cihetle, 07/10/2012 tarihinde …– … A.Ş. futbol takımları arasında yapılan spor müsabakası öncesinde sanığın stadyum dışarısında 6222 sayılı Kanun’un 14/1. maddesi kapsamında hakaret içeren tezahürat eylemi sonrası başlatılan soruşturma gereğince derhal uygulamaya konulan spor müsabakalarını seyirden yasaklama tedbirinin gereklerine uymayan sanığın eyleminin anılan Kanun’un 18/9. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı cihetle, UYAP’tan yapılan kontrolde sanığın yasaklama kararının sebebini oluşturan eylemine ilişkin sabıka kaydının bulunmaması karşısında; mahkemece, Adana Demirspor taraftarı olan sanık hakkında koruma tedbirinin uygulanmasına neden olan dava dosyasının getirtilip, kararın türü ve verilme tarihi ile önödeme halinde ise, önödemede bulunulduğu tarih tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.