Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/19541 E. 2019/5715 K. 14.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19541
KARAR NO : 2019/5715
KARAR TARİHİ : 14.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
5846 sayılı Kanun’un 81/1. maddesinde yer alan “Musiki ve sinema eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınlara bandrol yapıştırılması zorunludur.” düzenlemesi uyarınca süreli olmayan yayınların bandrole tabi bulunduğu, anılan Kanun’da “süreli olmayan yayın” tanımının yer almadığı ancak, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/h maddesinde “süresiz yayın” kavramının “Belli aralıklarla yayınlanmayan kitap, armağan gibi basılmış eserler” olarak tanımlandığı, yine Türk Dil Kurumu tarafından yazılan Türkçe Sözlükte kitap kavramının “Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kağıt yapraklarının bütünü” olarak tarif edilmesi karşısında, bir kitabın tamamını ya da anlamlı bir kısmını ihtiva eden fotokopilerinin – ciltlenmiş olsun veya olmasın – 5846 sayılı Kanun’un 81/1. maddesi kapsamında bandrole tabi bulunduğu ve katılan meslek birliğinin olayda ele geçen eserlere ilişkin hak sahipliğini kanıtlayan belgeleri sunduğu gözetildiğinde, sanık hakkında 5846 sayılı Kanun’un 71/1, 81/13. maddelerinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca, hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün, tebliğnameye aykırı olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.