Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/19479 E. 2015/8487 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/19479
KARAR NO : 2015/8487
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/2789
MAHKEMESİ : İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2013
NUMARASI : 2013/228 (E) ve 2013/695 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 07/11/2013 tarih ve 2013/240 Esas, 2013/617 sayılı kararı, İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 10/10/2013 tarih ve 2013/115 Esas, 2013/551 sayılı kararı, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 18/09/2013 tarih ve 2013/118 Esas, 2013/506 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemeleri yapılan ve bozulmalarına karar verilen Dairemizin 2015/19659, 2015/15551 ve 2015/14362 Esaslarında kayıtlı olan dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyaların getirtilip incelenerek mümkün olanların birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddanamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.