Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/1940 E. 2015/2598 K. 10.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1940
KARAR NO : 2015/2598
KARAR TARİHİ : 10.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/323963
MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/07/2013
NUMARASI : 2012/313 (E) ve 2013/319 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Sanık M.. S.. hakkında verilen hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
II- Sanıklar N.. Ü.., İ.. Ç.. ve E.. K.. hakkında verilen hükümlere yönelik müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 13.06.2002 tarihli imza sirkülerine göre sanıkların müdür olup münferiden imzaları ile şirketi temsile yetkili kılındıkları, 2003 yılına ait defter ve belgelerin ibrazına dair yazının 03.04.2007 tarihinde işyeri adresinde sanıklardan İ.. Ç..’a tebliğ edildiği, adı geçen sanığın yargılamadaki beyanında işyerini kapatmaları nedeniyle istenen defter ve belgeleri ibraz edemediğini savunmasına karşın şirket ortağı M.. S..’ın işyerinin halen faaliyette olduğunu belirtmesi, yine sanıklardan N.. Ü..’in suç tarihinden önce şirketteki hisselerini sanık M.. S..’a devrettiğini ve şirketle bir ilgisinin kalmadığını beyan etmesi ve dosya içinde örneği bulunan Söke 2. Noterliğince düzenlenmiş 01.02.2005 tarihli hisse devir sözleşmesine göre sanığın hisselerinin tamamını M.. S..’a devrettiğinin anlaşılması karşısında, incelemenin dairede yapılmasına imkan veren 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeninden sorulması, işyeri dışında inceleme yapılmasına ilişkin bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi aksi takdirde, yapılan tebligatın hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, sanıklardan N.. Ü..’in hisselerini devretmesine rağmen şirket müdürlüğü yetkisinin suç tarihinde devam edip etmediği ve şirket işlerinin yürütülmesi konusunda sanıklar arasında suç tarihinden önce bir işbölümü yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmemek suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, engel adli sicil kayıtları bulunmayan ve takdiri indirim uygulanan sanıklar hakkında suçtan doğan zararın karşılanmaması gerekçe gösterilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiilerinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.