Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/181 E. 2015/3601 K. 02.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/181
KARAR NO : 2015/3601
KARAR TARİHİ : 02.07.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/23447

Haksız rekabet ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine muhalefet suçlarından şüpheliler Nurkan Toksoy ve M.. K.. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/02/2014 tarihli ve 2013/152824 soruşturma, 2014/23072 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin, mercii İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli ve 2014/408 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 13/01/2015 gün ve 2675 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2015 gün ve KYB.2015-23447 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, müşteki tarafın olaya ilişkin tanıkları dinlenilmeden ve delil olarak gösterilen e-mail kayıtları üzerinde inceleme yapılmadan, şüphelilerin ifadesinin alınması haricinde herhangi bir soruşturma işlemi gerçekleştirmeksizin şüpheliler haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği dikkate alındığında, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli ve 2014/408 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, 02/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.