Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/179 E. 2015/2361 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/179
KARAR NO : 2015/2361
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/23352

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na aykırılık suçundan sanık N.. K..’nın, anılan Kanun’un ek 2/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Antalya 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/03/2012 tarihli ve 2010/1552 esas, 2012/489 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, deneme süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına, 1163 sayılı Kanun’un ek 2/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 25 gün hapis ve 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/06/2014 tarihli ve 2014/190 esas, 2014/615 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığının 15/01/2015 gün ve 3562 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2015 gün ve KYB.2015-23352 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, adli sicil kaydına göre, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve yargılamaya katılma hakkı bulunan kurum olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı dava ve duruşmadan haberdar edilmeden yargılama sonlandırıldığı gibi, adı geçen kuruma gerekçeli karar tebligatı da yapılmadığı ve bu nedenle kanun yararına bozma istemine konu kararın kesinleşmediği anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 04/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.