Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/16612 E. 2015/6648 K. 04.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16612
KARAR NO : 2015/6648
KARAR TARİHİ : 04.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/5394
MAHKEMESİ : Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/10/2012
NUMARASI : 2010/1168 (E) ve 2012/1592 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/04/2014 tarih ve 2014/12-89 Esas, 2014/226 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine uyarınca yapılan tebliğin geçerli olabilmesi için, ilgilinin kendisine veya adına tebliğ yapılabilecek kimselere belirtilen adreste Kanun’un gösterdiği usullere göre önceden tebliğ yapılmış olmasının gerektiği ve sanıklardan E.. I..’ın sorgusunda belirttiği adrese daha önceden yapılmış bir tebligat bulunmadığından, 05.12.2012 tarihinde yapılan gerekçeli karar tebliğinin geçersiz ve sanığın 20.08.2014 tarihli temyizi öğrenme üzerine süresinde olduğundan mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 02.09.2014 tarihli ek kararı kaldırılarak ve katılan vekilinin 21.12.2012 havale tarihli dilekçe ile sanıklardan M.. Ö.. hakkındaki temyizinden vazgeçtiği belirlenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- S-K M… Reklamcılık Basım Org. Paz. San. Tic. Ltd. Şti’nin 12.05.2006 tarihine kadar ortağı ve yetkilisi olan sanık SE.. K.. ile 23.11.2006 tarihine kadar ortağı olan E.. K..’ın 2004-2005 takvim yıllarında P… Ajans Reklam Mat. San. Dış Tic.AŞ, D….Büro Mal. Kır. Tic. Ltd. Şti ve L… Büro Bil. Mal. Rek. San. Tic. Ltd. Şti tarafından düzenlenen sahte faturaları yasal defterlere kaydederek kullandıkları, 12.05.2006 tarihinden itibaren şirket müdürü olan diğer sanık E.. I..’ın ise 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanıklardan Erkan’ın suçlamayı kabul etmeyerek düzenlenen faturalardan haberi olmadığını, kendisinin resmiyette şirket müdürü olmasına rağmen gerçekte Y. A. isimli şahsın yetkili olduğunu ve faturaları da bu şahsın düzenlediğini savunması, 09.10.2009 tarihli vergi tekniği raporunda vergi denetmeni H. G. tarafından 17.07.2007 tarihli vergi tekniği raporu düzenlendiği ve bu raporda farklı sektörlerde mükellefiyet tesis ettiren 24 firmanın bir organizasyon dahilinde piyasaya komisyon karşılığı sahte fatura pazarlamak amacıyla faaliyet gösterdikleri ve bu organizasyonun M. Al. ve Yakup Antika tarafından gerçekleştirildiğinin belirtilmesi ve sahte fatura kullanma suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu
belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi, vergi tekniği raporunda 2004 ve 2005 takvim yıllarında kullanılan faturaların varlığından söz edilmesine rağmen dosya içinde fatura asılları veya onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; her takvim yılına ait suça konu faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, Kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, yukarıda adı geçen fatura düzenleyicisi firmalar ile M. A. ve Y. A. isimli şahıslar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporları aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek haklarında dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akıbetleri araştırılıp bu dava ile birleştirilememesi halinde, dava dosyaları celp edilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, yine 2006 takvim yılında düzenlenen suça konu faturaları kullanan şirket yetkilileri dinlenerek faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıkları konusunda gerektiğinde sanık Erkan ile yüzleştirme de yapılarak beyanları tespit edilip faturalar üzerindeki imzaların sanık Erkan’ın eli ürünü olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Sanıklardan E.. K..’ın çok küçük hisseli şirket ortağı olup şirket işleriyle ilgisi olmadığını savunması ve bu savunmasının şirket müdürü olan diğer sanık SE.. K.. tarafından doğrulanmasına rağmen, suça ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılıp gösterilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
a- 15.11.2009 tarihli iddianame ile sanıklar SE.. K.. ve E.. K.. hakkında vergi suçu raporu ve mütalaaya uygun olarak “2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak”, diğer sanık E.. I.. hakkında ise ”2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçlarından dava açıldığı, her takvim yılındaki eylemler ayrı suçları oluşturduğu gibi aynı yılda birden fazla fatura düzenlenmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanıklar SE.. K.. ve E.. K.. hakkında hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin, yazılı şekilde hükümler kurulması,
c- Sahte fatura düzenlemek ve kullanmak eylemleri bakımından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü nazara alındığında, suç tarihlerinde sahte fatura düzenlemek ve kullanmak suçlarının temel cezasının 18 ay hapis olduğu ve bu haliyle sanıkların lehine olduğu cihetle, uygulamalı yasa karşılaştırması yapılmadan temel cezanın 3 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar ile sanıklar SE.. K.. ve E.. K.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.