Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/16216 E. 2015/6274 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/16216
KARAR NO : 2015/6274
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2012/64318
MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2012
NUMARASI : 2008/718 (E) ve 2012/1 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık E.. K.. hakkında verilen mahkumiyet kararına ilişkin olarak yapılan temyiz incelemesinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
1-Sanık S.. K.. hakkında verilen mahkumiyet kararına ilişkin olarak yapılan temyiz incelemesinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın işlettiği iş yerinde 31/05/2006 tarihinde yapılan aramada yasal olmayan şekilde çoğaltılmış bandrolsüz, sahte bandrollü ve kopya eserler ele geçmesinden bir süre sonra henüz hukuki kesinti oluşmadan bu defa 06/07/2007 tarihinde yine başka bir adresteki iş yerinde yapılan aramada da dava konusu bandrol taşımayan kopya eserlerin ele geçmiş olması ve akabinde de her iki fiilin ayrı suç olduğu düşüncesiyle ilk fiil için 31/10/2008 ve
ikinci fiil için ise 05/01/2009 tarihli iddianame ile kamu davası açılmış, daha sonra bu davaların irtibat sebebiyle birleştirilmiş olması karşısında sanığın aynı suç işleme kararı altında gerçekleştirdiği belirtilen eyleminin tek suç olarak kabul edilip TCK’nın 43. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerekli iken, sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilerek fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.