Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/15967 E. 2015/4810 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15967
KARAR NO : 2015/4810
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/78145
MAHKEMESİ : İstanbul 4. Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2012
NUMARASI : 2011/161 (E) ve 2012/315 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın temyiz talebini içeren eski hale getirme isteğini değerlendirme yetkisinin 5271 sayılı CMK’nın 42/1.fıkrası uyarınca Yargıtay’a ait olup bu konuda karar verme görevi bulunmayan yerel mahkemenin 05/12/2013 gün ve 2012/315 müteferrik numaralı ek kararın hukuken geçersiz olduğu kabul edilerek söz konusu ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
Sanığın gıyabında verilen hükmün, 25/12/2012 tarihinde askeri birlik adresinde nöbetçi subay Asteğmen Y. K.. imzasına tebliğ edildiği, dosya içerisinde hükmün sanığa iç tebligat yoluyla tebliğ edildiğine dair belge olmaması karşısında sanığın temyizinin süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/042/014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle sanık hakkında 15/09/2015 günü incelemesi yapılan ve Dairemizin 2015/14098 Esas-2015/4408 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilen İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 14/05/2013 tarih ve 2011/549 Esas-2013/281 karar sayılı dosyası,15/09/2015 günü incelemesi yapılan ve Dairemizin 2015/7984 Esas-2015/4407 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilen İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesince 14/06/2012 tarih ve 2011/333 Esas- 2012/321 karar sayılı dosyası, daha önceden kesinleşen İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 22/03/2012 tarih ve 2011/293 Esas ve 2012/194 Karar sayılı dava dosyası,halen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında olan İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 18/12/2013 tarih ve 2011/219 Esas ve 2013/719 Karar sayılı dosyası, İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 30/10/2012 tarih ve 2011/560 Esas ve 2012/471 Karar sayılı dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosyalar getirtilip incelenerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığındaki dosyanın akıbetide araştırılarak mümkün olanların birleştirilmesi, kesinleşmiş olanların ise suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi