Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/15142 E. 2015/8674 K. 16.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/15142
KARAR NO : 2015/8674
KARAR TARİHİ : 16.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/387400
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 21/07/2011
NUMARASI : 2010/134 (E) ve 2011/532 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Defter ve belgeleri ibraz etmemek suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluşacağı, ancak dosyada bulunan vergi suçu raporunda, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerinin bulunduğu konusunda açıklık bulunmaması nedeniyle; öncelikle defter ve belgelerin varlığının sabit olup olmadığı araştırılıp, sabit olduğunun tespiti halinde ise dosya arasında bulunan 06.04.2001 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’ne göre, sanığın şirket müdürü olup münferit imzası ile şirketi temsile yetkili kılındığı, 2004 yılına ait defter ve belgelerin ibrazına dair yazının, 17.12.2009 tarihinde yapılan yoklamada şirketin bilinen adresinde bulunmadığının tespit edilmesi üzerine, 18.12.2009 tarihinde birlikte ikamet ettiği eşine tebliğ edilmesine karşın, sanığın 25.12.2009 tarihinde denetmenliğe gelerek 2004 yılı alış-satış belgeleri ile ilgili vergi dairesine verdiği KDV, geçici ve muhtasar beyannamelerini ibraz etmesine karşın aynı yıla ait yasal defterleri teslim etmeyerek, şirketteki hisselerini devrettiğini ve şirketle bir ilgisinin kalmadığını beyan etmesi ve dosya içinde onaylı örneği bulunan Bakırköy 9. Noterliğince düzenlenmiş 01.04.2004 tarihli hisse devir sözleşmesine göre sanığın hisselerinin tamamını İ. Z.’a devrettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın hisselerini devretmesine rağmen şirket müdürlüğü yetkisinin suç tarihinde devam edip etmediği hususu araştırılıp, İ. Z.’ın da tanık sıfatıyla dinlenerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.