Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/14949 E. 2015/9105 K. 23.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14949
KARAR NO : 2015/9105
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2012/87863
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ceza Mahkemesi
[Kartal (Kapatılan) 1. Asliye Ceza Mahkemesi]
TARİHİ : 24/11/2011
NUMARASI : 2010/535 (E) ve 2011/674 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-213 sayılı VUK’nın 359. maddesinin (a) fıkrasındaki cezanın alt sınırının, 08/02/2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile altı aydan, bir yıl hapis cezasına yükseltilmesi, madde metninde 03/07/2009 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16/06/2009 tarih ve 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle yapılan değişiklikle de cezanın alt sınırının on sekiz aya yükseltilmiş olması karşısında, defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun işlendiği 25.11.2009 tarihi itibariyle anılan maddede öngörülen hapis cezasının asgari haddinin onsekiz ay olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; adli sicil kaydı bulunmayan ve cezası ertelenen sanık hakkında Kanunun aradığı objektif ve sübjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, katılan kurumun zararının giderilmediğinden bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
3-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 53/4. maddesi uyarınca aynı maddede yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.