Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/14636 E. 2015/7726 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14636
KARAR NO : 2015/7726
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2011/307167
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2011
NUMARASI : 2010/190 (E) ve 2011/112 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I- Cumhuriyet Savcısının temyiz istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
Cumhuriyet Savcısının, CMUK’nın 310. maddesi hükmüne göre, Asliye Ceza Mahkemesi kararlarını “bir ay” içinde temyiz etmesi gerektiği halde, yasal süresinden sonra 08.06.2011 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz istemine yönelik olarak yapılan incelemeye gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığın yetkilisi olduğu kabul edilen şirketin 2008-2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenlediğinin kabul edildiği olayda; sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapıldığı ve vergi tekniği raporunun dosyaya eklendiği görülmekle, şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının ilgili vergi dairesinden araştırılması, açıldığının tespiti halinde mümkünse birleştirilmesi mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları kullananların yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları kullanan şirket ile sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Her takvim yılındaki eylemlerin ayrı ayrı zincirleme şekilde işlenmiş suçları oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması ve verilen ceza üzerinden 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi gereğince arttırım yapılmayarak eksik ceza tayini,
3- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme zorunluluğu,
4- Suça konu faturaların 2008 yılına ilişkin kurumlar vergisi bildiriminde kullanılması karşısında 2008 takvim yılı için suç tarihinin takip eden yılın nisan ayının 26. günü ve 2009 takvim yılı için faturların katma değer vergisi bildiriminde kullanılması nedeniyle suç tarihinin takip eden ayın 25. günü olduğu gözetilmeden suç tarihlerinin 26.04.2009 ve 25.02.2009 yerine gerekçeli karar başlığında 2009 olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki bozma düşüncesine uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.