YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1457
KARAR NO : 2015/2313
KARAR TARİHİ : 03.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/305824
MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/07/2013
NUMARASI : 2012/1560 (E) ve 2013/872 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin iddia olunması, vergi tekniği raporuna göre sanığın %1 oranında ortak olduğu ve müdürlük yetkisinin de temyize gelmeyen diğer sanıkta olduğunun belirtilmesi, sanığın sahte fatura düzenlemediğini, sanık Ömer’in ise; şirketin sanık Nurettin ile Bülent tarafından kurulduğunu, kendisinin ilgisinin olmadığını ve faturalarda kendi ismini yazarak imzalayan kişinin muhasebeci Yaşar olduğunu savunmaları karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi ve savunmalar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla; faturaları kullanan firma yetkililerinin şirket adına kiminle muhatap oldukları hususunda tanık sıfatıyla dinlenip muhasebeci Yaşar’ın ifadesi ve imza örnekleri de alınarak, tespit edilen faturalar üzerinde imza incelemesi yaptırıldıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uymayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Kabule göre de;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesi tarihine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak hükmün BOZULMASINA, bozmanın 1412 sayılı CMUK’nın 325. maddesi uyarınca sanık Ö.. B..’a teşmiline, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.