Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/14525 E. 2015/7822 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14525
KARAR NO : 2015/7822
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Ceza Mahkemesi
[Kadıköy (Kapatılan) 4. Asliye Ceza Mahkemesi)
TARİHİ : 17/05/2011
NUMARASI : 2010/360 (E) ve 2011/366 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine gore yapılan incelemede;
1- Sanık E.. Ö.. hakkında ortağı ve sorumlusu olduğu şirket adına 2005 ve 2006 yıllarında sahte fatura düzenlediği iddiası ile dava açılmış olması, adı geçen sanığın şirket faaliyete başladıktan 1 ay sonra hastalandığını, şirketi diğer ortağın idare ettiğini, sahte fatura düzenlenmesi ile ilgili bir eyleminin olmadığını savunması ve dosya içerisinde de iddiaya konu faturaların aslı ya da onaylı örneklerinin bulunmadığının anlaşılması karşısında; sahte fatura kullanma ve düzenleme suçlarında suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ”Bu Kanun’a göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi nedeniyle öncelikle iddiaya konu faturaların aslı ya da onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı tespit edildikten sonra, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyen şirketin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da faturalardaki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, tüm bu araştırmaların sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Sanık V.. K.. hakkında tasfiye memuru olarak atandığı H..… San. Tic. Ltd. Şirketine ait defter ve belgeleri gizlediği iddiasıyla dava açılmış olması, adı geçen sanığın savunmasında garson olarak çalıştığı sırada tanıştığı K. O. isimli kişinin teklifi
ile şahit olduğunu düşünerek notere gidip işlem yaptığını, şirket ile ilgili hiçbir faaliyette bulunmadığını beyan etmesi ve dosya içerisinde bulunan vergi raporlarında da anılan şirketin herhangi bir faaliyette bulunmadan fatura düzenlendiğinin belirtilmesi karşısında; öncelikle sanığın anılan şirkete ilişkin tasfiye memuru olarak atandığına ve şirkete ait defter ve belgelerin kendisine teslim edildiğine ilişkin belgelerin aslı ya da onaylı suretlerinin getirtilerek, sanığın savunmasında ismi geçen K. O. isimli kişinin açık kimlik bilgilerinin tespit edilip olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.