Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/14484 E. 2015/7022 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14484
KARAR NO : 2015/7022
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2014/65942
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2013
NUMARASI : 2012/488 (E) ve 2013/470 (K)
SUÇ : 1136 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebi kabul edilerek yapılan yargılama sonunda verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I)O Yer Cumhuriyet Savcısının hakaret suçuna ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yargılamanın yenilenmesi talebinin ve yeniden kurulan hükmün 1136 sayılı Kanuna Aykırılık eylemine ilişkin olup, hakaret suçuna ilişkin olarak temyize konu dava ve karar bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
II) O Yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan vekilinin 1136 sayılı Kanuna Aykırılık eyleminden kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Avukat olan sanığın 1136 sayılı Kanun’un 56/2. maddesi uyarınca, aslı kendisinde bulunmayan 17/01/2002 tarihli ve “Menkul Satış Protokolü” başlıklı özel belgeyi “aslı gibidir” tasdiki ile onaylaması eyleminden verilen 04.03.2008 tarihli ve 2005/371 E. 2008/107 K. sayılı mahkumiyet kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 23.02.2012 tarihli ve 2008/19635 E. 2012/2913 K. sayılımı ilamıyla onanmasına, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulünden sonra aldırılan bilirkişi raporunun hükmü etkileyici ve değiştirici nitelikte olmamasına, sonuca etkili olacak yeni bir durum veya delil bulunmamasına göre, önceki mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmesi gerekirken önceki hükmün iptaliyle sanığın beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Avukat olan sanığın 1136 sayılı Kanun’un 56/2. maddesi uyarınca, aslı kendisinde olması gereken 17/01/2002 tarihli ve “Menkul Satış Protokolü” başlıklı özel belgeyi “aslı gibidir” tasdiki ile onaylaması eyleminden verilen 04.03.2008 tarihli ve 2005/371 E. 2008/107 K. sayılı mahkumiyet kararının Yüksek Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 23.02.2012 tarihli ve 2008/19635 E. 2012/2913 K. sayılımı ilamıyla onandığı, buna karşılık; yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulünden sonra mezkur belge üzerinde ilk kez yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu adli tıp ve belge inceleme uzmanı tarafından hazırlanan 02.08.2013 tarihli raporda, satıcı bölümünde yer alan imzanın katılanın eli ürünü olduğunun ancak belgenin fotokopi olması nedeniyle bu imzanın kişiye ait başka bir yerdeki imzanın taranmak suretiyle taşınmış olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtilmesine, mezkur belge içeriğindeki menkul malların katılanın sanık sıfatıyla yargılandığı ve temyiz incelemesinde onanan İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/260 E. 2009/493 K. sayılı dosya içeriğiyle örtüşmesine göre; Yerel Mahkemenin yeniden yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundaki satıcı imzasına ilişkin değerlendirmenin sanık lehine yeni delil olarak kabulünde ve sanığın kendisine faksla gelen belgenin aslının olduğunu düşünerek onaylamasında suç kastı bulunmadığına dayalı beraat kararında ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmediğinden beraat kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz. 09/11/2015