Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/14018 E. 2015/6868 K. 10.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14018
KARAR NO : 2015/6868
KARAR TARİHİ : 10.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/328161
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/03/2013
NUMARASI : 2012/1205 (E) ve 2013/127 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
  Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
  Ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nın 44. maddesinde “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır” hükmüne yer verilmesi, bir fiilden kastedilenin sanığın hareket veya hareketlerinin bir sonucu elde etmeye (bir suçu işlemeye) yönelik olması, bu nedenle de fiilde birden fazla hareketin bulunabilmesi karşısında; 1 adet sahte bandrollü kitap, 134 adet bandrolsüz kitapları sattığı tesbit edilen sanığın eyleminin TCK’nın 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanun’un 81/9. maddesine uyduğu gözetilmeden 81/4. ile 81/9. maddelerinden ayrı ayrı hüküm kurulması,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.07.2013 tarih ve 2012/1139 Esas, 2013/580 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/14333 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosya getirtilip incelenerek birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddanamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.