Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/12755 E. 2016/2120 K. 17.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12755
KARAR NO : 2016/2120
KARAR TARİHİ : 17.02.2016

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1219 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
1-Hüküm tarihinde yürürlükte olan, 5728 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 1219 sayılı Kanun’un Ek 7. maddesi yollaması ile 41. maddesindeki düzenlemenin, para cezasının asgari haddinin 5 gün adli para cezası olması nedeniyle sanık lehine olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
3-1219 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 5728 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile müsadere hükümlerinin madde metninden çıkartılması karşısında; sanığın suçta kullandığı suç aletlerinin TCK’ nın 54. maddesi gereğince müsaderesi yerine, yürürlükte bulunmayan yasa maddesine göre müsaderesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, hükümden ”5181 sayılı Yasayla değişik” ibaresi ile ”hüküm fıkrasının 3. bendinin” çıkarılması; hükümdeki ”1.000.000.000 TL” yerine ”5 gün”, ”833.000.000 TL” yerine ”4 gün” yazılması; TCK’ nun 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden sonra gelmek üzere ”TCK’ nun 52/2. maddesi uyarınca 4 gün adli para cezasının, günlüğü 20 TL hesabıyla çarpılarak sanığın 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresi eklenmek, hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine ”24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E, 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına,” yazılmak ve hüküm fıkrasından ”1219 sy’ nın ek 7/2. maddesi” ibaresi çıkarılarak yerine ”TCK ‘ nun 54. maddesi” ibaresi yazılmak suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.02 2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.