Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/12626 E. 2015/6282 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12626
KARAR NO : 2015/6282
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/115213
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2011/880 (E) ve 2012/1133 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Dosyada mevcut bulunan 28/10/2011 tarihli arama tutanağına göre sanığın işyerinden sadece iki adet caillou figürü taşıyan okul çantasının ele geçirildiği, bu çantalar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde müştekiye ait 2010-40298 nolu karma markasının 18.sınıfta yer almadığı, bu nedenle eylemin marka hakkına tecavüz fiilini oluşturmayacağının tespit edildiği, diğer ürün olan oyuncak cep telefonunun müşteki tarafından sunulan ve sanıktan satın alındığı iddia edilen ancak nereden temin edildiği anlaşılamayan numune ürün olduğu, müşteki tarafından sunulan bu numune oyuncağın hükme esas alınamayacağı gözetilmeden sanık hakkında beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre,
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun’un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeden mahkemece “sanığın müdahil firmanın zararını karşılamadığı” gerekçesiyle sanık hakkında CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi ,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,27/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.