Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/12260 E. 2017/7086 K. 20.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12260
KARAR NO : 2017/7086
KARAR TARİHİ : 20.09.2017

MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan …’ın “Eksik Borç Kavramının İslam Hukuku Açısından İncelenmesi” adlı doktora tezinin, katılan … Kıkbeşoğlu’nun “Soybağı Alanında Biyoetik ve Hukuk Sorunları” isimli tezinin “www.belgeler.com” isimli internet sitesinde bilgileri haricinde yayınlanmasından ibaret olayda; sanık bahse konu internet sitesinin editörü ve sorumlusu olup site içerisindeki paylaşımların site kullanıcıları tarafından yüklendiği, sanığın eyleminin üçüncü kişilerin paylaşımlarına yer sağlama hizmeti olduğu dosya arasında bulunan 05.06.2012 tarihli bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır. Dolayısıyla sanık, 5651 sayılı Kanun’un 2/m maddesi bağlamında “yer sağlayıcı”; sitede içerik paylaşımı yapan üçüncü kişiler ise aynı Kanun’un 2/f maddesi uyarınca “içerik sağlayıcı” konumundadırlar. Katılanlara ait tezlerin içerik sağlayıcılar tarafından yayımlandığı, sanık tarafından yayımlanmadığı, dosya arasında bulunan 05.11.2012 havale tarihli davaya konu içeriklerin kaldırıldığına dair internet çıktıları da göz önünde bulundurulduğunda, yer sağlayıcının 5651 Sayılı Kanunda tarif edilen ve sorumluluğunu gerektiren yasal şartların olayda oluşmadığı, unsurları itibariyle oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan 5846 sayılı Kanun’un 71. maddesinde düzenlenen suçun, CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ile katılanlar vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla

yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20/09/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.