Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/12227 E. 2015/6819 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12227
KARAR NO : 2015/6819
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/177759
MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2012/532 (E) ve 2013/163 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Sanıktan ele geçirilen taklit ürünlerin miktarı dikkate alındığında, TCK’nın 61. maddesi gereğince, cezanın alt sınırdan uzaklaşarak verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanıktan ele geçen ürünlerin sayısı dikkate alındığında meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek alt sınır aşılmaksızın hüküm kurulması,
2) 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun’un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı, dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı ve sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu 5941 sayılı Kanun’un 7/9. maddesinde düzenlenen hapis cezasının 31.01.2012 tarih ve 6273 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile idarî para cezası olarak değiştirildiği de gözetilmeksizin, mahkemece yargılama sürecindeki davranışları ile verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri nedeniyle takdiri indirim uygulanıp pişmanlığı gözönüne alınarak cezası ertelenen sanık hakkında “sanığın geçmişte kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması ile katılan tarafından bildirilen zararı gidermediği” gerekçesiyle, çelişki oluşturacak şekilde sanık hakkında CMK 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, CMUK’nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.