Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/12017 E. 2015/7203 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12017
KARAR NO : 2015/7203
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/115578
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/04/2012
NUMARASI : 2010/656 (E) ve 2012/449 (K)
SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Mahkemenin 24/01/2012 tarih, 2010/657 Esas ve 2012/6 Karar sayılı ilamı ile işbu dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilen dava dosyası hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
2-Sanığa ait işyerinde yapılan arama neticesinde marka hakkına tecavüz niteliğinde sadece D. Spa firmasına ait ürünler elde edilmesine rağmen, L.. S… ve G. (O….) Pty Ltd.’nin de katılan olarak gösterilmesi,
3-5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” ve diğer objektif ve sübjektif koşulların varlığı halinde, CMK’nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun’un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı kararında; “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir.” denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir. Dosya kapsamından katılanın marka hakkının ihlali suretiyle meydana gelen zararın basit bir araştırma ile tespit edilebilecek zarar niteliğinde olmadığı ve dosyaya yansıyan katılanın tespit edilmiş bir zararı bulunmadığı gözetilmeksizin mahkemece adli sicil kaydı bulunmayan ve yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle takdiri indirim uygulanıp pişmanlığı gözönüne alınarak cezası ertelenen sanık hakkında “katılan firmanın meydana gelen zararının giderilmediği” gerekçesiyle CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına hükmolunması,
4- Suç tarihi 16.09.2010 olduğu halde, karar başlığında 14.09.2010 şeklinde gösterilerek CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ile O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.