Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/11993 E. 2015/7700 K. 24.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11993
KARAR NO : 2015/7700
KARAR TARİHİ : 24.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/92992
MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2012
NUMARASI : 2012/646 (E) ve 2012/1287 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık İ.. A..’nın temyiz talebinin incelenmesinde,Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMUK’nın 231/12. madde fıkrası uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı itiraz yasa yolu açık olup, temyizi mümkün bulunmadığından, temyiz dilekçesinin itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
II-Sanık H.. D..’in temyiz talebine gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında Mersin 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2013 tarih ve 2012/685 Esas, 2013/121 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/12311 Esasına kayıtlı dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Anılan dosya incelenerek birleştirilmesi ile suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2-Hükmün gerekçesinde alt sınır ceza yeterli görüldüğü belirtilip hapis cezası alt hadden tayin edildiği halde adli para cezasının 100 gün olarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.