Yargıtay Kararı 19. Ceza Dairesi 2015/11189 E. 2015/7172 K. 16.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11189
KARAR NO : 2015/7172
KARAR TARİHİ : 16.11.2015

Tebliğname No : 7 – 2013/64635
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2012/719 (E) ve 2013/38 (K)
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplum olduğu cihetle, UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında, Adana 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/12/2012 tarih 2012/703 Esas, 2012/1350 sayılı kararı ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/11520 Esasında kayıtlı olan dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında,
Anılan dosya getirtilip incelenerek birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2- Kısa karar ve hükümde “sanık hakkında ilerde suç işlemekten çekinmesi konusunda mahkememize olumlu kanaat gelmemiş olmasına nazaran CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” karar verildiği belirtildiği halde, gerekçeli kararda sanık hakkında yeniden suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varıldığından bahsedilmek suretiyle gerekçeli karar ile hüküm arasında çelişki yaratılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.